Zilan Katliamı
Zilan deresi yaşil erçişin içinden geçer
Suyu süt beyazdır.
Balıkları vardı bir vakit, pul pul balıkları
Kıyısnda karahan köyü.....
Bazen deli akardı zilan,
Bazen ulu bir kız çocuğu gibi
Bereket getirirdi erçişin toprağına....
Karahan köylüsü zilanın kıyısına kazanar kurup,ateşler yakardı
Sular kaynatılıp çamaşırlar yıkanırdı.
Pul pul balıklardan kızartmalar yapılırdı
Bütün köy halkı aynı sofraya oturup
Aynı soğanı paylaşırdı
Yemek sonrası eller zilan suyunda yıkanırdı....
..........................
1930 nın baharıydı...
(bir daha bahar gelmedi karahan köyüne 1930 dan bu yana)
Jandarma basar karahan köyünü
And içilmiş bir tek canlı sağ kalmayacak...
Dört yandan sarmışlar köyü
Vakit bir öğlen sonrası....
Önce silahlar patlar
Bir büyük kıyamet kopar
Herkes zilana koşar(hani hep orda bir araya gelirdi herkes)
Koyunlar,kuzular dağlara kaçar
Bu katliamda sağ kurtulan ve sonra kahrından ölen Hasan dayı
Köyün az aşağısındaki değirmene saklanır
Üç gün orda kalır
Çığlık çığlığa üç gün
Ölümü o zaman tanır...
Üçüncü günün sabahı hasan dayı çıkar değirmenden...
Atmosferi kan kokusu kaplamış
Zilana doğru gider
Kıyısına varınca zilanın
Olduğu yere çakılır
Bütün karahan köylüsü kurşuna dizilmiş
Taze gelin damatlar
Ve genç kızlar
Ve delikanlilar
Ve bebeler....kurşuna dizilmişler.....
Kanları karışmış zilan suyuna karahanlıların
Zilan kızıl akmakta kan kızılı...
..........................
Zilan deresi daha kurumamiş
Bu günde akar geçer erçişin içinden
Ama artık kıyısında karahan köyü yok
Ve pul pul balıkları öldürdü kendilerini o gün kızıl akan suyla
..........................
Ağrı Ayaklanması'nın bastırılması üzerine Türk devleti tarafından Van'ın Erciş İlçesi'nin Zilan Deresi'nde büyük bir imha harekâtı başlatılmıştır.
Ağrı Dağı başkaldırısından sonra Zilan Vadisi'ne sığınan Kürtlere, dönemin Kolordu Kumandanı Salih Paşa tarafından yürütülen askeri harekâtla tam bir soykırım uygulanır. Türk uçakları tarafından Zilan Bölgesi bombalanır, dağlar ve dereler ateş altına alınır. Bölgenin giriş ve çıkışları tutulur ve bölge on binlerce asker tarafından kuşatılır, katliam başlar. Yeni doğmuş bebekten, 90'lık ihtiyara kadar her yaş ve cinsiyetten insan; mitralyöze tutularak, süngülenerek, buğday başağı biçilircesine yok edilir.
Toplam 44 köy ateşe verilir ve yaklaşık 15 bin kişi de Ceme Gürceme vadisinde, birbirlerine bağlanarak toplu bir şekilde vahşice katledilir. Bu toplu kıyıma katılan erlerden biri olayı şöyle anlatır: “Kadın, çocuk ve bebeler dahil herkesi, bölgedeki bütün köylerin halkını, binlerce insanı, Zilan deresine doldurdular.
Etraflarını makineli tüfeklerle çevirdiler. Makineli tüfeklerin başında bizler, yani erler vardı. Ellerimiz tetikteydi ve namlular topluluğa dönüktü. Bizim arkamızda erbaşlar sıralanmıştı. Elleri tüfeklerin tetiğinde namluyu bize yöneltmişlerdi. Onların arkasında, üçüncü sırada subaylar tabancaların namlusuna mermiyi sürmüş bekliyorlardı.
Biz ateş etmesek erbaşlar bizi vuracaklardı. Onlar bizi vurmazsa subaylar onları ve bizi vuracaklardı.
Tetiğe bastık. Binlerce mermi deredeki insan topluluğunun üzerine ateş kustu. Kadınların, çocukların, yaşlı, genç erkeklerin korkunç çığlıkları dereyi sardı. Bir süre sonra çığlıklar iniltiye dönüştü. Ve sonra iniltiler de kesildi. Yaşlı ve genç erkeklerin yanında, binlerce kadının, çocuğun, kundaktaki bebeklerin cesetleri bir kan gölü içinde bırakıldı. Kurda, kuşa yem edildi. Bir süre sonra cesetler koktu, çürümeye terk edildi.”
Paylaş - Bilgilendir - Unutturma
0 yorum:
Yorum yazarken argo kelime kullanmayınız. Aksi halde yorumunuz silinecektir.
Sorunuzu ve teşekkürlerinizi yazmaktan utanmayın.
Eğer bir sorunuz varsa bunu anlamlı, okunaklı bir şekilde yazınız.
Not: Eğer Google hesabınız yoksa Yorumla Biçimi'nden Anonim veya Adı/URL'yi seçip yorum atabilirsiniz.